قال تعالي(يا
ايهاالذين امنواانما الخمر والميسر والأنصاب والأزلام رجس من عمل الشيطان فاجتنبوه
لعلكم تفلحون) وقال النبي صلى الله عليه وسلم : ( كل شراب اسكر فهو حرام )
Muhterem Müminler!
Rasulullah
(s.a.s) şöyle buyuruyorlar : “Helal olan şeyler belli; haram olanlar da
bellidir. Bu ikisinin arasında şüpheli konular vardır. Şüpheli konulardan
sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur. Sakınmayanlar ise, bir süre sonra
kendilerini haramın içinde buluverirler. Tıpkı sürüsünü başkasına ait bir
arazinin etrafında otlatan çoban gibi ki, onun çok geçmeden bu araziye girme
tehlikesi vardır.”(1)
Kardeşlerim!
Bütün
ilahi dinlerin temel esaslarından biri de hayatın korunmasıdır. Allah’ın
lütfettiği bedenimiz, bize emanet olarak verilmiştir. Bu yüzdendir ki İslam
insan sağlığına çok önem vermiş, vücut ve ruh sağlığımıza zarar veren her şeyin
yenilmesini, içilmesini, kullanılmasını her ne yolla olursa olsun vücuda
alınmasını yasaklamıştır.
Ne
yazık ki günümüzde insanlık, alkollü içeceklerin, uyuşturucunun, sigaranın
kullanımıyla içten içe çökertilmektedir. Gelişmiş sanayi toplumları da bu
zararlı nesnelerin kullanılmaması için çaba sarf etmektedir. Yeni nesilleri
bunların tasallutundan kurtarmanın yollarını aramaktadır. Çünkü alkol ve
uyuşturucu bağımlılığı, bireyleri birçok suça itmekte, trafik kazalarının çoğu
bu yüzden olmakta, aileler dağılmakta, birçok cinayetler de bu sebeple
işlenmektedir.
Sigara
sebebiyle bedenler çaresiz hastalıklara maruz kalmakta, insanlar ruhi ve bedeni
görevlerini gerektiği şekilde yapamamaktadırlar. Bu zararlı maddeler insanları
bedeni olarak etkilemekteyken, bir diğer zararlı alışkanlık olan kumar ise hem
ferdi hem ailevi, hem de toplumsal olarak zararlar içermektedir. Bir tutku, bir
heyecan uğruna, servetler heba olmakta, psikolojiler bozulmakta, nice ocaklar
sönmektedir. Bütün bu zararlı alışkanlıklara karşı Yüce Allah bizi şöyle
uyarmaktadır: “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki ve (benzeri şeyler) kumar,
dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının
ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin
sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor
musunuz ?”(2) Efendimiz (s.a.s) ise; “Sarhoşluk
veren her içecek haramdır”(3) buyurmaktadır.
Kardeşlerim !
‘‘Şüpheli
konulardan sakınanlar, dinini ve ırzını korumuş olur. Sakınmayanlar ise, bir
süre sonra kendilerini haramın içinde buluverirler. Tıpkı sürüsünü başkasına
ait bir arazinin etrafında otlatan çoban gibi ki, onun çok geçmeden bu araziye
girme tehlikesi vardır.” (1)
Şimdi parasına oynamayanlar, her an harama düşme
tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Bir de Ayeti Kerimeye bakalım “Ey iman edenler! (Aklı
örten) içki ve (benzeri şeyler) kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan
işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve
kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve
namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz ?” (2) Allahu Teala’nın bu Ayetinde şeytanın
hilesi olduğunu apaçık bir şekilde görülmektedir.
Buradaki
gayesi insanları birbirine düşürmek onları Allah’ı anmaktan alıkoymaktır. Ayette
parasına oynarsan denilmiyor. Kumar’ın ve diğer pisliklerin her halinden
bahsetmektedir. Ondan dolayı değerli kardeşlerim kendimizi, evlatlarımızı ve
hatta toplumumuzu bu gibi illetlerden korumak hepimizin boynumuzun borcudur. Başkasının
tarlası dışında hayvanları otlatmak haram olmamakla birlikte tehlikelidir. Çünkü
bir anlık çobanın gafleti hayvanların başkasının tarlasına girip harama
bulaşabilir. Aynı şekilde parasına oynanmayan kumar da kişiyi bu şekilde harama
sürükleyeceğinden, uzak durmakta fayda vardır.
Kardeşlerim!
Bedenimiz
ve ailemiz Allah’ın emanetidir. Emanetlere ihanet etmemeliyiz. Sağlığımız için
bazen her türlü yiyecek ve içecekten uzak durmaya çalışmalıyız. Allah’ın
yasakladığı her madde bizim mutlu yaşamamız içindir, meşru kıldığı her şey,
yine bizim yararımızadır, bu idrak ve anlayışla yaşamalıyız. Para kazanma
uğruna yavrularımızı tuzağa düşüren kötü insanların hilelerine karşı uyanık
olmalıyız. Çocuklarımız kiminle arkadaşlık yapıyor, ne yiyip içiyor, takip
etmeliyiz. “Bir defayla bir şey olmaz” diyenlerin tuzaklarına düşmemeliyiz.
Unutmamalıyız
ki her kötü alışkanlık, bazen arkadaş telkini, bazen romantik duygular uğruna
olmakta, zamanla yerleşik hale gelmektedir.
Allah bizi ve yavrularımızı her türlü kötü alışkanlıktan korusun.
Bu pisliklerin köyümüze girmesine vesile olan kardeşlerimiz de en yakın zamanda
bunları iş yerlerinden uzaklaştırmalarını C.Allah’tan niyaz ediyorum. Allah bizlere ve
bütün kardeşlerimizin yardımcısı olsun!
(1) Buhari, ‘İman’ 37
(2) Maide 5/90-91
(3) Nesai, Eşribe, 44
(Diyanet :Dr.Hüseyin
Saraç)
Hüseyin VELİBAŞA